Wabi Sabi ve Çay Felsefesi
Wabi Sabi ve Çay Felsefesi
Wabi Sabi, çay seremonilerine de ilham vermiş bir yaşam felsefesidir. Gelin bu felsefeyi biraz daha yakından tanıyalım. Wabi Sabi, günümüz modern dünyasında kusurlu güzellik olarak tanımlanabilecek bir dünya görüşünü ifade eder. Wabi "sade şıklık” anlamına gelirken Sabi, "Kusurlardan Keyif Almak” anlamına gelir. Japon çay törenlerinde eski fincanlarında oluşan çatlaklar, yaşanmışlığı ifade ettiği için daha değerlidir. Hatta Kintsugi adı verilen yöntemle bu çatlaklar altın tozu ile doldurularak, fincanın kusurlarıyla daha da güzelleşmesi ve değerlenmesi sağlanmakdır. Kintsugi bize yaşanmışlıkların değerli olduğunu öğretir.
Wabi Sabi ve Kintsugi bize kusurlarla barışmayı, mükemmeli aramadan sahip olduklarımızın ve kusurlarımızın değerini öğretiyor. Günümüzde sürdürülebilirlik kavramıyla da çok örtüşen bir düşünce sistemi Wabi Sabi, elindekinin değerini bilmek, eskiyi değerlendirip değerli kılmayı, bilinçli kullanım ile yeni bir değer yaratmayı ve dünyanın kaynaklarını daha verimli kullanmayı anlatan bir felsefe.
Biz de günlük hayatımızda Wabi Sabi felsefesini kendimize uyarlayabiliriz. Ailemizden kalan çay fincanlarının özenle saklanıp, kullanılması, çay demleme ve keyif anlarında kendi ritüellerinizin oluşturulması, örneğin her gün aynı saatte çay içmek, doğal olana değer verilmesi, içilen bir fincan çayın lezzetinin, kokusunun farkına varılarak içilmesi, kırılan bir çay fincanını atmak yerine Kintsugi yöntemi ile değerlendirebilirsiniz. Demlik ve diğer çay aksesuarlarınıza iyi bakarak onları ilerde çocuklarınıza, sevdiğiniz insanlara hediye edebilir bir anlamda adınızı yaşatabilirsiniz. Dedenizden kalma 100 yıllık porselen bir demlikte çay demlemek, demlikteki eski ve yaşanmışlık duygusu hayata bakış açınızı bile etkiler.
Japonların geleneksel çay seremonisinin ilkeleri ile de Wabi Sabi felsefesi ile uyum içindedir. Bu ilkeleri de hayata uygulamak mümkün.
Wa (Uyum) : Konuk ile ev sahibi arasındaki uyum, ev sahibinin harekelerindeki uyum, kullanılan ekipmanlardaki uyumu anlatır. Günümüzde, yaşadığımız hız çağında uyum da kayboldu. Biraz yavaşlayıp, çevremizin ve yaşadığımız anın ahengini fark etmek o ana da değer verecektir. 16.yy’da yaşayan Japon Çay ustası Sen No Rikyu’nun ortaya koyduğu "Ichigo Ichie” felsefesi de her anın sadece bir kere yaşandığını ve değerli olduğunu anlatır. Yaşadığımız anın değerini bilmek ve o anın ahengini yaşamak hayatımızı da güzelleştirecektir.
Kei (Saygı): Her canlı ve cansız nesneye saygı gösterme, insana, çaya, çay ekipmanlarına saygı gösterme. Olduğu gibi kabullenme. Belki bu kavrama kendimizi de olduğumuz gibi kabul etmeyi ekleyebiliriz. Kendimize çevremize saygı duymak, empati kurmak canlı ve cansız her şeyin eşit derecede değerli olduğunu bilmek insanın ruhunu da iyileştirir. Örneğin çay seremonilerinde takı ve statü simgesi hiçbir şeye yer verilmez. Herkes ve her şey eşit derecede önemlidir ve saygıyı hak eder.
Sei (Saflık):iletişimde kendine ve çevrene karşı açık kalpli olmayı ve temizliği ifade eder. İnsanın içinin ve dışının temiz olması, yaşadığı çevrenin doğal temizliğini ifade eder.
Jaku (Huzur): Çay seremonilerinin ve ustalarının amacıdır huzur. Yaşanan her an tektir ve bir sonraki devinim için yeniden aynı heyecanla hazır olmak, ruhunuzun huzurla hayatı kabul etmesi ve yaşaması günümüz insanının da amacı değil mi? Bazen bir fincan çaya sığınıp huzuru arıyoruz.