ESKİ İLE YENİYİ BULUŞTURAN ÖZEL BİR MEKÂN: BETA YENİ HAN
Ticari malın üreticiden tüketiciye varan serüveninde kimi zaman kervanlarla kıtalar veya ülkeler aşarak uzun mesafeli, kimi zaman da aynı yerde üretilip tüketiciye ulaştığı, mesafelerin olmadığı yolculuklar söz konusudur. Ticari malın bu serüveninde mola verdiği veya sona ulaştığı mekânlar, geçmişten günümüze çeşitlenmekte; yol güzergâhları üzerinde kimi zaman kervansaraylar, kentlerde ise hanlar, bedestenler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hanlar ve Tarihi Önemi
Günümüz AVM’lerinin atası sayılan hanlar, temel anlamı olan "eski tarihi yapı” tanımına ek olarak zihnimizde şüphesiz "tarih” kavramını da çağrışır. Oysa 15. yüzyılda ticaretin gelişimine bağlı ilerleyen kent planlamasında önemli bir unsur olarak karşımıza çıkan hanları sadece tarihle açıklayamayız...
Yeni Han
Çağ değiştiren İstanbul’daki Tarihî Yarımada’da "Hanlar Bölgesi” bulunmaktadır. Bu bölge Laleli, Beyazıt, Mercan, Kapalıçarşı, Mahmutpaşa ve Tahtakale’yi içine alır...
Ahırdan Ticarethaneye
Hani "Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” derler ya bu mekânın hatırı yıllara sığmıyor. Çünkü burası geçmişte kahvenin merkez noktasıydı...
Yangından Geriye Kalan
Dikdörtgen planlı ve iki avlulu yapıya giriş kuzey yönündeki Hasırcılar Caddesi üzerinden sağlanır...
Peki, Ya Şimdi?
Beta Gıda’nın üstlendiği restorasyon çalışması sonrasında tarihi dokusunu ve ruhunu kaybettirmeden renkli, canlı ve günümüz şartlarına uygun olarak modern bir hâle getirilir...
Beta Yeni Han’ın eski ve tarihî özelliklerine rağmen iç dekorasyonu, tezgâhları, masa ve sandalyeleri o kadar modern ki eski ile yeninin buluştuğu, kültürel değerlerin unutulmadan çağa uygun olarak sunulduğu örnek bir tasarım özelliği gösteriyor...